Derin Yoksulluk Ağı’nın Kurucusu Hacer Foggo, iktidarın yarattığı ekonomik çöküşün en çok çocukları etkilediğini kaydetti: “Çocuk yoksulluğu artıyor. İktidar, okulda beslenme problemini hemen çözmeli.”
İktidarın yarattığı ekonomik çöküş, en çok çocukları etkiliyor. Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı’nın verilerine göre, yılın ilk altı ayında ‘ailesinin yanında bakımı sağlanamayan’ çocuk sayısı 147 bine ulaştı. Bakanlık, bu rakamın önümüzdeki yıllarda daha da artacağına dair öngörüde bulundu. Okulların açılmasıyla beraber, çocukların beslenme problemi can yakıcı bir soruna dönüşürken okullarda ücretsiz yemek verilmesine ilişkin talepler sürüyor. Artan masraflar nedeniyle birçok ailenin çocuklarını okula gönderemediği öğrenilirken Derin Yoksulluk Ağı Kurucusu ve CHP Yoksulluk Dayanışma Ofisi Koordinatörü Hacer Foggo, BirGün TV’ye değerlendirmelerde bulundu.
MUHTAÇ SAYISI HEP ARTIYOR
Foggo, bakıma muhtaç çocuk sayısının arttığına vurgu yaparak, şöyle dedi: “Geçen yıl bu sayı 141 bin civarındaydı. Sahadaki gözlemlerime dayanarak, bu sayının çok daha fazla olduğunu düşünüyorum. Aileler aslında o kadar yoksul ki, artık çocuklarına bakamayacak durumda. SED hizmetlerinden yararlanan aileler, aldıkları parayı faturalarını ödemek için kullanmak zorunda kalıyor. Gıda fiyatları çok arttığı için onda kullanmak zorunda kalıyor. Şu anda örgün eğitim içerisinde olmayan 3 milyona yakın çocuk var aslında. Bir milyonu hiç kayıt olmamış. Bir milyonu mesleki eğitim merkezlerine yönlendirilmiş. Orada da sanayide, fabrikada dört günlük bir çalışma söz konusu. Okulu bırakan bir çocukla konuştum. Niye bırakmış biliyor musunuz? Çünkü oturdukları ev satılmış. Müteahhit evden çıkmalarını istemiş.”
UYGULAMALARI BİLE YOK
Foggo, okullarda çocukların beslenme problemi yaşadığına vurgu yaparak, şu ifadeleri kullandı: “Geçen hafta da Sağlık Bakanlığı, ‘Okul Çağı Çocuklarında Beslenme’ başlıklı bir rapor hazırladı. Orada diyor ki ‘6-12 yaş çocukların, yeterli ve dengeli bir şekilde beslenmesinin sağlanması gerekir. Sağlanmazsa büyüme ve gelişmede sıkıntı doğar. Bodurluk, gelişim bozukluğu gibi sorunlar yaşanabilir. 2019-2023 Stratejik Eylem Planı’nında en fazla bu sorunların yaşandığı yerden başlayarak, bütün devlet okullarında bir beslenme programı yapacaklarını söylediler. 2020’de de başlanacağına dair taahhütte bulunuldu, ancak yerine getirilmedi. Sadece bir çocuğun günlük beslenme maliyeti 30 TL olsa, ayda bin lira tutuyor. İki çocuk olsa, 2 bin TL oluyor. Ama asgari ücretli birinin bunu karşılaması imkânsız.”
ÇOCUK İŞÇİLİĞİ ÖNLENMELİ
Saha gözlemlerini de aktaran Foggo, sözlerini şöyle sonlandırdı: “Benim görüştüğüm aileler de diyor ki ‘Beslenme çantasına bazen yemek koyuyoruz, bazen koymuyoruz, bazen ne bulursak onu koyuyoruz.’ Ne bulursak sözü çok tehlikeli. Çünkü sağlıksız beslenmeye yol açıyor. Bir diğer konu da temiz suya erişim. Okullarda artık sebil dahi yok. UNICEF okulda beslenme programlarıyla ilgili bir araştırma yaptı. Araştırmaya göre sağlıklı bir beslenme okula devam süresini 2,5 yıl uzatıyor. Okul kayıt oranını yüzde 9 arttırıyor. Okula devam oranlarını da yüzde 8 arttırıyor. Kız çocuklarında anemi riskini azaltıyor. Düşünsenize bir çocuk okula gidiyor ve 6-7 saat aç kalıyor. Bir çocuk niye ne yiyeceğini düşünsün? Dersine kitlenecek, kitabını okuyacak. O yüzden bu beslenme programlarının her devlet okulunda ücretsiz olması gerekiyor. Çocuk işçiliğini önleyecek adımlar atılmalı. Çünkü bütün bunlar yoksulluğu çoğaltıyor.”
ÖNLEYİCİ POLİTİKALAR GEREKLİ
CHP Lideri Kemal Kılıçdaroğlu’nun açıkladığı Aile Destekleri Sigortası projesine ilişkin de konuşan Foggo, şunları dile getirdi: “Bence çok önemli bir proje. 147 bin çocuğun ailelerinin sabit bir geliri olacak. Çocuğun beslenme çantasına ne koyabileceğini düşünmeyecek, çünkü bunların hepsi hesaplanacak. En önemli problem yoksulluğu önleyecek politikaların oluşturulmaması.”
Comments